Koskocaman bi Radyo

Çoktan bildiğim bir şarkıyı yeni karşılaştığım bir sesten dinledim bugün.
Önce rastlantıydı, şimdiyse dinliyorum.
Ilk değil.
Ne tuhaf, halihazırda içinde olanın radyodan içine akması.
Ne ferah bir şelale.
Koskocaman bir radyonun içindeyiz.
Nerede ne duyacağımız belli değil
Kaç milyon kanala denk gelebiliriz bilmiyorum.
Bazen denk geldiklerim bana çok iyi geliyor.
Bu seferki gibi.
Bu şarkıyla konuşabilmek isterdim.
Dengede kalmak çok zor.
Her evrende dengeyi yakalamak zorunda mıyızdır?
Zırhlı sandığım bu şarkı,
ne kadar kırılgan ve kendi halinde tatlı bir masum aslında
Konuşabilsem bir şeyler demek isterdim.
Beni burada bekliyorcasına karşıma çıktı sonuçta.
Evren her şeyi olması gereken hale getiriyor
Mu gerçekten?
Nereye kadar tırmanmak
Nerede bırakabilmek mesela?
Bazı hikayeler çok kısa
Nakarat yetmiyor bana
Hediyenin doğasına karşı mı geliyorum bilmiyorum ama
Derin bahçeleri var yeryüzünün
Biraz yağmur ve uslu Güneş.
Radyoda denk gelmeden de dinleyebilenler ne şanslılar seni
Kim hangi evrende hangi şarkıya ait?
Uzun kocaman bir caddede yürümek ne güzel
Güzel olurdu
Hayal etmek
Güzel demek ne basit ve tatlı
Güneş de sıcak ve üşürüm ben, sıkılmam
Sıkılmam da hiç ondan
Bu kadar batıp yine doğan O var
Hala dinliyorum ve şarkı konuşuyor sanki benimle
Bazen radyoda da gökkuşağı çıkabilir bence
Önemli olan avucumun içinde ne hissettiğim
Bahçeler derinleşiyor
Mutsuz mu olmak gerekirdi
Başka bir evrende bu şarkıyla olabilirdim diye
Bunu düşünmek bana mutsuz hissetmeyi öğretiyor
Yeniden.
Yeryüzünün bahçeleri derin sen kulağımdaysan.
Konuşuyor şarkı
“Seni gördüğüme sevindim”
Une Belle Histoire.
Güzel roman. Güzel hikaye.
C’est un beau roman. C’est une belle histoire.
Not: Kendimi bildim bileli bu şarkıyı Michel Fugain’den dinledim. Tchakø piyano eşliğinde harika söylüyor. Uzun süre sonra bu rastlantı sonrasında buradayım ve yazabildim. Kocaman bir Radyo içinde hep size bahçeleri hayatta tutacak şarkılar gelsin. Derin bahçeleri var olsun. Yeryüzünün.
Bu şarkıyı bi de bu haliyle siz de dinleyin derim.