Maskeleri de getirebilirsiniz

Bükre Kay
3 min readDec 12, 2024

--

Geri getirin.
Kibarlığı geri getirin.
Gerçek aşkı geri getirin.
Sadakati geri getirin.
Çabalamayı geri getirin.
Güvenilirliği geri getirin.
Maskulenliği ve centilmenliği geri getirin.
Feminenliği geri getirin.
Bilimsel araştırmayı geri getirin.
Aile bağlarını geri getirin.
Empatiyi geri getirin.
Maskeleri geri götürün.

Amy Winehouse’dan Back to Black şarkısı ile paylaşılmış bir gönderi, Instagram. Bu yazı oradan. Hesabın ismini hatırlamıyorum, kayboldu gitti. Bu şarkıyı Hakan Altun’un Her Sevda Bir Ölümmüş şarkısı ile neden birleştirdi zihnim, bilemiyorum. Hep bir ölümler bir vedalar…

Vedaların hiçbir çeşidi iyi hissettirmiyor, bu başka bir yıl içinse bile. Yazarken dahi yaşadığım 2024 sayısına olan bağlılığım var. Sizin yok mu?

En son ne zaman kalemle bir şeyler yazdınız? Klavye değil de.

Keşke Spotify Wrapped gibi bir hayatta da yıl sonu kapanış olsa. Bu yıl kimi mi en çok dinledin, işte bu insan.

Hatta böyle her şeye de değinebilsin. Bu yıl en çok bunu yerken mest oldun. En çok buraya gittin bu sene. Bu sene sadece yolda geçirdiğin süre buydu. Bu kadar uyudun. Şu kadar kez telefonu neden eline aldığını unutup sosyal medyaya düştün. Bu kadarcık küfür ettin, yanlışında diretmeyip defalarca kez özür diledin. Gönül aldın, almayı öğrendin ya da. Bu yıl bu kadar ülkeye gittin. Bu kadar kez sinirlendin, şu kadar kez ağladın. Bu kadar kez sarıldın.

Ne kadar sarıldın?

Kimi ne kadar öptün?

Kaç kez bağırdın bu sene?

Aynaya ne kadar baktın?

Kaç kez yemek yedin? Kaç kez yaptın?

En çok ne dedin?

Ne kadar veda etmeyi beceremedin sen?

Bir yeni yıl umut getiriyor olsa da giden yıl birçok şey götürüyor. Geride kalanları, bu yılki zamanımı, silinen bir daha hatırlamayacağım anılarımı, bu yıl olduğum insanı.

Elbet her şeyi götüremez ama eskiye amansız bir hastalıkmışçasına kronik bir özlem içindeyiz. Taze eskilere bile. Çok geriye gitmeden, 10 sene öncesi bile zamanda yolculuk için çoğunu cezbedecektir şimdilerde. Çok şey götürdü.

Çabalamayı geri getirin diyişlerine çok katılıyorum. Feminenliği ve maskulenliği de geti getirin eğer mümkünse. Güvenilirliği de. Hepsini.

Ama ben maskelerin klas olduğunu düşünüyorum. Kaçmıyor.

Sana yakından söylüyor.

Ben buradayım ve gitmiyorum ama apaçık yanında olamam benimle böyle dans edebilir misin?

diyor gibi, maskeli.

V for Vendetta. Her aykırılık kötü olmayabilir. Yakın veya uzak.

Hem kime neye göre uzak? Yakın?

Kendinizi bir bardak sudan uzak tutmayın.

Gökhan Tepe — Aşk Belası açın, çok güzel şarkı.

Fıstıklı da güzel bir kurabiye alın. Ya da çikolatalı.

İşte çok abartmadan damağınıza bir tatlı şey uğrasın.

Çok ağır kaldırıyoruz, ne hasar bıraktığını ne kadar biliyoruz..?

*

Kibarlığı geri getirebilir misiniz sahiden? Güzel Türkçe konuşmanın, konuşulan dili özenle konuşmanın eski moda sayılmadığı bir zaman şöyle? Kabalığı şaka kılıfına giydirmenin meşru sayılmadığı, acı çekmenin gerçekliğinin hatırlandığı, sürekli Güneş bile nasıl ışıl ışıl olamıyorsa bizim de arada sönebildiğimizin mümkün olduğu yadırganmadığı, her şeyin depresyon sanılmadığı, küfretmenin alkolün sigaranın kötü olmanın havalı olmadığının anlaşıldığı, gerçek bir Nasılsın sorusunun tedavülden kalkmamış olduğu bir yıl belki?

Bu yıl bitmeden bir başka yazı ile burada olabilir miyim bilmiyorum. Ama ağlamak o kadar da korktuğumuz kaçtığımız kadar kötü bir şey değil. Birilerinin yanına gidip ağlayın demiyorum. Ama yağmur da var, Güneş de, sis de bulut da. Her hikaye başka başlar başka biter. Bu yüzden okumak var. Bir tek şey ile her şey bitmedi ve biz onu ezberlemiş olmadık sadece.

Veda etmiyorum siz anlayın.

Bebe bisküvisi de çok güzel ama zararlı. Hem bitiyor. Eskiden çok daha güzeldi üstelik.

Bazen her şey herkes aynı anda bitmez hepimize. Bitmiyorsa biraz bırakmalı belki, aksın gitsin. Aksın istediğimiz şey ile şelalenin önünü kesiyor olma ihtimali var. Aksın.

Arap yasemini kokan rüyalarınız, tatlı geceleriniz olsun.

*

Maskeleri de getirebilirsiniz. Yeni yıla da.

Şık bir balo için ben varım, o kadar da her şeyi net görmemeye varım.

Ya siz?

*

Şelale ya bu, sürükleyebilir de.

Doğası bu.

--

--

Bükre Kay
Bükre Kay

Written by Bükre Kay

I am telling my story while I am learning, trying to learn and read. Öğrenirken görmeye çalışırken okurken hikayemi anlatıyorum.

No responses yet