
Yumuşak sertten güçlüdür, su kayadan güçlüdür, sevgi zorbalıktan güçlüdür.
Siddhartha, Hermann Hesse.
Bazen hiçbir şeyin çözümü yok gibi gelir ve bu his de hiç gitmeyecekmiş gibi. Bu hislerin çok yoğun olduğu bir adım sonrası, ışığı tam görüp idrak edemediğim bir tüneldeyim. Biliyorum ki ışık var ve yeterince çabalarsam varacağım, ama potansiyelim ve motivasyonum barışamıyorlar. Karanlıki gürültülü bir tünel. Sıkışmışım ama bir yandan da ne kadar geniş olduğunu biliyorum. Hissediyorum da denebilir.
Çok karanlık sonrası yüksek ışık da kör eder bizi. Karanlığa alışmışlık var. Alışmışlık var.
Neye alışıyorsak onu istiyoruz. En doğalı, kendimizi korumak için içsel olarak bunu istememiz çok doğal zaten.
Ne güzel ki, bunun dışına çıkmayla geliştiğimizi biliyoruz. Ne var ki, yetmiyor bir şeyler, bazen de çok fazla geliyor. Az önce gördüğüm bu sözü okumak, hissetmek bana iyi geldi. Umarım size de bir şeyler düşünmek için teşvik sağlar, düşünür hissedersiniz. Bir an kendinize hak verin ve nefes alıp öyle devam edin. Doğan Cüceloğlu, insanların olayların kalıcı olduğunu sandığı için bu kadar takılıp üzüldüğünü söylerdi. Hiçbir şey –iyi veya kötü hiçbir şey- tam kalıcı değil. Geçecek.
Bu da geçer. Her neyse, geçer.