Sıcak Yağmur Çorbası

Bir gece yarısı yavaş yağan yağmur eşliğinde sıcak çorba içebilmek ne güzel.

Bükre Kay
2 min readApr 7, 2024

Yaşanılan coğrafyalardan pek ekmek çıkarıyor, diller. Yağmurun türüne dek. Ahmak ıslatan. Sulusepken. Çiseleyen.

Başını koyduğunda biraz uzaktaki yağmuru dinleyerek uyumak kocaman huzur.

Yastıklar zihin için mi boyun için mi?

Uyurken sarılmak da ısınmak mı için?

Çok ısınmak da, can yakabiliyor.

Fırınlara zıt bir hayat yaşıyoruz

Ne kadar ısınmışsak da soğumak birkaç saniye kadar kolay

Sakızdan çok uzayan seçim muhabbetleri var.

Nasıl kaoscu nasıl kapışmacıyız

Eski savaşları, nedenleri okuyunca

Cehalet saçmalık demeyi biliyoruz

Bugünler de yarının tarihi,

takvim kapanınca

Bence çok unutuyoruz.

Aynı yağmurun ıslattığı insanlar,

ancak sarılma duygusuyla uyanabilmeli.

Uyanabilirse duygular

Kuşlar hala uçuyor,

karanlığa yedirilmiş yağmura rağmen.

Birileri yürüyor sokakta,

bu ahmakıslatan değil zaten

Yumuşak ve yavaş bir yağmur bu.

Dileyeni ıslatan.

Islanmayı seçen…

Seçin ve seçelim elbette.

Yoksa başkaları bizim için tercihler yapıyor.

Ama seçimler bu kadar gürültülü olunca daha mı gerçek oluyor, bilmiyorum.

Islanmayı da seçmek lazım bazen,

biraz yatışmayı ve hava almayı.

Baharlık bulutlar bunlar,

Üşütmemek lazım.

Kucağımda çorbamla yağmuru dinleyebilirken çok zengin hissediyorum.

Çok karışık olanı bırakabilir gibi.

Böyle her şeye rağmen özgür gibi.

İstemesem uçmam sanki, gibi.

Sanki kanadın var diye uçmak zorundasın?

Ağaçlar ışık olmayınca hiç de tutamıyor

koyu yeşili.

Işık yoksa bi’ siyah hala siyah.

Ya ışık koparsa diye sadece siyaha ait olmayı reddediyorum.

Öyle ya da böyle,

Güneş doğmanın bi yolunu buluyor.

Hep buldu.

Bulmadı mı?

Biz de bulduk doğmayı

Hangimiz seçti bu dünyada olmayı?

Sefaleti de besleyen bir parlak bataklığı, bazı bebekler açlıktan ölürken.

Aç kalabilmek, dayanabilmek iyi.

Çalışan dolu bir buzdolabı varken.

Üşümek bile.

Sıcacık, içeriden.

Bir amca muhtar olamadığı için özür diliyor sevdiklerinden.

Sanki diğer adaylar da uzay bilimci.

Bir de Şiir de yazmış ki.

O da onun

köyü, yeşili.

Gariban diye seçilmemek koymaz mı sahi

Bir şeylerden fakir diye seçmemek?

Bazı şiirler şifa

ve bazı şairlere soytarı diyorlar

Bir yorgan kadar olamayan insan dolu.

Sıcak, kocaman ve sarılmalı.

Yolun kenarındaki ağaçlar ışık yokken daha az yalnız hissediyorlar mıdır?

Kimse yok yanlarında.

Sokakta kimse yok.

Ne yazık, mektup yazamamaları arkadaşlarına

Çorba içmek bile yok,

Sıcak sıcak.

Çorba yalnızlığa ne uzak kelime.

Soytarı olmak da güzel

Sabahın altı kırk beşinde

Yağmur zeminde

Yıldızları saymayı

denemeyi bırak

Gözlerini kapat

Birileri de dinleyerek ıslanabilmeli

Içine akıtarak uyu yağmuru bir kere

Yağmuru ince ince bu gece

Ne diye bu kadar her kuru yaprağa öfke?

Bugün kimse sevmedi mi seni?

--

--

Bükre Kay

I am telling my story while I am learning, trying to learn and read. Öğrenirken görmeye çalışırken okurken hikayemi anlatıyorum.