Merhaba. Bugün temizlikten bahsedeceğim. İzlediklerim, okuduklarım düşündüklerim hissettiklerimle buradayım. Görmek, görünmek ve etkilemek için. Denemek için.
Temiz bir masanın, odanın bize iyi geldiğini artık makale okumamıza gerek kalmayacak kadar net biliyoruz. Hadi hep beraber masamızı topluyoruz? Hayır. Temiz bir hava bize çok iyi geliyor. Temiz bir bardak su. Temiz bir zihin…
Zihnimiz hiçbir zaman durmuyor. Uyurken bile. Hatta en çok o zaman çalışıyor, kontrolsüz, fışkırırcasına. Dur bir temizleyeyim diyemeyeceğimiz kadar karmaşık ve hareketli. Hareketli. Insan ölmedikçe, yeni hücreler üretmeye hareket etmeye devam ediyor beyin. Ve edecek, etsin de. E biz? Biz de sürekli hareket halindeyiz, işe koşturuyoruz çocuklar dersler ihaleler projeler sınavlar… Canımız sıkkınsa uzanırken bile sıkıntılar tepemizde koşuşturuyor. Nasıl uğraşalım?
NASIL UĞRAŞMAYALIM?
Biz uğraşmazsak kim uğraşacak? Pis bir tabaktan yemek yemesine izin verir miyiz o çocuğun? Pis bir gömlekle sunuma çıkar mıyız? Pis bir kağıt teslimi, ciddiye alırlar mı?
Gömleğin temiz olması beynimden daha mı önemli? Beyin.
İyi de nasıl?
Işte orası herkesin kendi patikası. Sıfır kaybolma ve özgürce dolaşma alanı. Size iyi hissettiren ne varsa onu düşünün. Bizi ne gülümsetiyorsa onu düşünelim. Hiçbir trend etikete ihtiyaç olmadan, nefes aldığımızı hatırlayalım. Evet biz. Çünkü bu satırlarımı her okuyan insan da benimle. Bir sonraki yazdığımda değişimime gelişimime şahit olmuş olacaksınız. Basit ve etkileyici? Kesinlikle.
Sadece derin nefes, ışıkla aramda cam olmadan. Aldığım nefesin ihtiyacım olmayanını geri veriyorum. İçimde kalırsa bana iyi gelmez. Nefes.
İçimde olup bana iyi gelmeyenleri temizlemem bana iyi gelir.
İyi tamam nefes alıyorum ama-
Ama demeden. Ve diyerek mesela. Nefes alıyorum ve bir şeyler. Ben bugün temiz su içtim. Bu güzel bir şey. Temiz su ihtiyacı olan bunun sıkıntısını çeken kaç milyon insan var… Bunun için ağlamayalım. Dikkat ederek içimizi temizleyelim ki biz iyi olalım, sonrası öyle gelişsin. Öyle veya bu şekilde hepimiz kötü olursak olmaz. Bugün dünyada fazla tokluktan ölen insan sayısı açlıktan ölen sayısından fazla. Neden?
İhtiyacımız olan yemek mi? Neleri saklıyoruz, nelerle? Örtüyoruz.
Kurtulalım. Şöyle mis gibi bir çiçek bahçesinde piknik yapmayı hayal etmek bedava. Ne şekilde kiminle olduğu da bize kalmış. Düşünmekten bahsediyorum sadece. Bir kere yapmak mesela, ne kaybederiz? Fazlalık. Fazladan stres kaybederiz. Bunu devam ettirirsek o bitmek bilmeyen somurtmalar da kaybolabilir. Güzel bir şey düşün. Kazanırız. Bir daha düşün. Bir daha.
Kazanırız. Şu an gördüğümüz bir ağaç birileri bir gün onu hayal etmiş diye orada. Düşünmüş, hayal etmiş, emek vermiş diye. Başlamadan olmaz. Hadi yeni bir dünya değil, insanız uçalım demiyorum. İnsan olduğumuzu unutmayalım. Ama kuşları görmesek uçakla da uçamazdık?
Az az başlarız. Dipten temizliğe vaktimiz yok, henüz hazır da olmayabiliriz belki. Olabilir. Ama başlarsak olur. Olmayabilir de hatta hemen ama deneriz. Ben de deneyeceğim. Başlamazsak hiç olmaz. Şansımız bile olmaz o zaman.
Bugün 10 sayfa kitap okusak, yarın da okusak mesela, iki haftanın sonunda bir kitap okumuş olabiliriz.
Bugün, bir insan ortalama iki kitap okuyor. Bir yılda.
Bu ne demek görebiliriz :)
Yapabiliriz. Çok alıştık önce kendimize sonra sevdiğimiz sevmediğimiz herkese aksini söylemekten, ama gerçek biliyorum. Ama tam tersiyse?
Ya, yapamazsın dediğimiz için yapamadığı da çok fazlaysa? Onu korumuyorsak zarar veriyorsak?
Ya, yapamam düzenim bozulmasın dediğimizde birçok gelecek arkadaşımızdan alıkoyuyorsak kendimizi? Güzel havadan, piknikten, bir dolu aktiviteden.
Durmuyoruz işte. Duramayız da. Uyurken bile hareket ediyoruz biz. Beynimizden vücudumuza. İnsan beyni en çok uykuda aktif. Hareket etmek için programlanmışız. Hareketin yönünü iyiye çevirmeyelim mi? Kendimize zarar vermekten ne gelir? Öğretileni gösterileni yaptık diye kimse alkışlamıyor. Kötü bir şey olunca da, öğrendiğimiz yanlış davranışları doğruymuş gibi devam ettirsek de cezalıyız. Kötü yaparsak daha çok ceza alıyoruz sadece. Başarmayalım mı? Hak etmedik mi artık?
Başlayalım o zaman.
Kirlenmek güzeldir, temizlenebildikçe. Kirlenmek bize kalsın, eğlenceli coşkusuyla.
Kirletilmek güzel değil, korumak lazım. Temiz bize iyi gelir.
Hadi. Beraber.
