Yazacak hiçbir şeyim yok.

Bükre Kay
4 min readFeb 20, 2022

Anlatacağın bir hikaye var. Senin hikayen.

(Bu yazı “I have nothing to write” adlı yazının Türkçe versiyonudur.)

Hey! Herkese yeniden merhabaa! :)

Bu kez bir toplantı sonrası notlarımı sizinle paylaşmak için buradayım. Medium Yazar Destek Ekibi’nin düzenlediği “Never Run Out of Story Ideas: How to Discover Your Writing Niche” adlı toplantı notlarımı okuyorsunuz. ( Hikaye fikirleriniz hiç bitmesin: Yazma alanınızı nasıl keşfedersiniz)

1-)Neden yazmak istiyorsun?

This Bu soru bizi kendimizle alakalı daha derin ufuklara yöneltebilir. “Bizi” diyorum çünkü bu noktada hiç farklı değilim, ben de burada yazma becerilerimi geliştirmek istiyorum.
Ve net bir cevabımız yoksa –ki bence en iyi cevap buna çok keskin birtek cevap vermiyor olmak- da bu bizi üzerine daha fazla düşünmeye teşvik eder. Her bir sorgulayışımızda farklı keşiflerle sonuçlanabilir, içerideki dünyalarda da dışarıdaki dünyalarda da.

2-) 30 dakikalık TED konuşman ne?

Açıkçası bu beni gerçekten içine çekti. Çünkü bu benim kendime sakladığım üç kocaman hayalimden biri: oyuncu olmak, bir standup show yapmak ve kocaman bir kalabalığın önünde Ted talk yapmak :)

Bu yüzden de bunu duyunca heyecanlandım.

Belki sizde benimle heyecanlı hissetmek istersiniz. Diyelim ki, bugün bir etkinliğimiz var ve benim konuğumsunuz. Ne diyebilirsin TED konuşmanda? Hiç hazırlık imkanın yok, ne derdin..?

3-)İnsanlar senden neler dinlerdi?

Konuşamazsan, yazamazsın.

Burada Medium ekibinden “Some goals for writing” ( yazmak için bazı uygun amaçlar) adlı sayfayı aktarıyorum.
( Ayrıca Medium Crators Hub hesabına göz atabilirsiniz.)

“” Yazmak için bazı uygun amaçlar:
Kişisel markanı yaratmak

Profestonel uzmanlığını paylaşmak

Merak ettiğin bir şeyi araştırmak

Sadece çok sevdiğin için yazmak :)

Ailen arkdaşların veya fanlarınla bağ kurmak için yazmak

Bir topluluk oluşturmak için yazmak

Senin için önemli olan sosyal/kültürel sorunlar hakkında farkındalık yaratmak için yazmak

Yaratıcı riskler almak, dille oynamak, kendini şaşırtmak için yazmak.””

Çok bariz şeyler hakkında da yazabiliriz. Sonuçta kime göre çok belirgin?

Belki de bizim bakış açımızdan dinlemek için can atan insanlar olacaktır. Bilemeyiz.

4-) Kendine ilginç sorular sorabilir misin?

“” Takıntıların neler? Hobilerin, gizli ilgi alanların?

Neler ilgini çekiyor? Her zaman ilgini çekeni takip et. Senin ilgini çekerse, okuyucuların da ilgisini çekecektir.

Neyde “uzman”sın?

Genelde ailene, arkadaşlarına, iş arkadaşlarına nelerden bahsederken buluyorsun kendini?

Geceleri seni ne uyutmaz?””

Son soru benim en hoşuma giden oldu. Çünkü daha önce hiç böyle bir soru görmemiştim ve hiçbir şeyde de kendimi uzman hissetmiyorum zaten. Keşif kısmı beni daha çok çekti. Sonuçta endişeler de ilham perileri de genelde gece gelir.

5-) Asansör konuşman (elevator pitch) nedir?

Seni sen yapan “şey” ne? 5–10 kelimede bahsedebilir misin?

Asansör konuşması veya asansör açıklaması, bir fikrin, ürünün veya şirketin, herhangi bir dinleyicinin kısa sürede anlayabileceği şekilde konsepti açıklayan kısa bir konuşmadır. Bu konuşma tipik olarak, şeyin kim için olduğunu, ne yaptığını, neden gerekli olduğunu ve nasıl yapılacağını açıklar. Son olarak, bireysel bir kişiyi açıklarken, açıklama genellikle kişinin becerilerini ve hedeflerini ve neden bir ekipte veya bir şirkette veya projede sahip olmak için üretken ve faydalı bir kişi olacağını ifade eder. Bir asansör konuşması tüm bu bileşenleri içermek zorunda değildir, ancak genellikle en azından fikrin, ürünün, şirketin veya kişinin ne olduğunu ve bunların değerini anlatır. (Yazar, bu net ve değerli katkı için Wikipedia’ya teşekkürlerini sunar :)

Alison Doyle, asansör konuşmasının, uzmanlığınızı ve referanslarınızı sizi tanımayan insanlarla hızlı ve etkili bir şekilde paylaşmanın bir yolu olduğunu söylüyor. (Asansör konuşmaları hakkında bir şeyler bakmak isterseniz, bu da başka bir harika parça.)

Sorular ve pratik yaparak kendimizi ve fikirlerimizi daha hızlı ifade etmede kendimizi geliştirebiliriz. Hatta benim çok dikkatimi çeken bir diğer nokta olan, iç gözlemde de iyileşebiliriz. Gerçek gözlem her açıdan kelimelerden daha iyi. Hangi kitap ya da cümle okursanız ya da tavsiye alırsanız alın, gerçeğini yaşamak bambaşka. Ancak burada benim dikkat çekmek istediğim esas nokta farkındalık. Kendimizi şanssız görüyor veya ilhamdan çok uzak kalmış hissediyorsak bile, belki de buna hazırlıklı olmadığımız ihtimalinde bir göz önünde bulundurmakta fayda vardır. Belki de fırsat geliyor ama biz yakalayabilmek için hazırlıklı değiliz. Belki de onu yakalamak için fırsat gelmeden önce hazırlanmalıyızdır? (;

Trend ya da popüler olmak zorunda değiliz.

Sadece yazabiliriz.

Kendi kurallarımızı kendimiz koyuyoruz; bunda “doğru” veya “yanlış” diye bir şey yok. “ne işe yarar” diye takılmamıza gerek yok.

Insanız. Takdir etmek için programlanmamışız maalesef ki. Bu konuda ama diğerleri hep alkış alıyor diye şüphe duyar sıkılırsanız, geçmişte Bill Gates’le internet için dalga geçildiğini hatırlayın. Bildiğimiz internet. Üstelik bir televizyon programında.

Evet, Bill Gates…

İnsanız. İçerik robotu değil.

Yazıyoruz çünkü bunu seviyoruz.

Eğer farklı bir şeye ihtiyaç duyarsak, her zaman için harita üzerindeki koordinatlarımızı değiştirebilir ya da gözlerimizin referans noktalarını değiştirebiliriz.

Yazmanın tadını birlikte çıkaralım! :)

Medium Crators Hub’a teşekkürler.

Sign up to discover human stories that deepen your understanding of the world.

Free

Distraction-free reading. No ads.

Organize your knowledge with lists and highlights.

Tell your story. Find your audience.

Membership

Read member-only stories

Support writers you read most

Earn money for your writing

Listen to audio narrations

Read offline with the Medium app

Bükre Kay
Bükre Kay

Written by Bükre Kay

I am telling my story while I am learning, trying to learn and read. Öğrenirken görmeye çalışırken okurken hikayemi anlatıyorum.

No responses yet

Write a response